Burun dolgusu, cerrahi müdahale gerektirmeyen, hyaluronik asit içerikli dolgu maddeleri ile burun şeklinin geçici olarak düzeltilmesini sağlayan estetik bir uygulamadır. Genellikle burun eğrilikleri, çöküklükler ve burun ucu düşüklüğü gibi estetik kaygıların giderilmesinde tercih edilir.
Burun dolgusu uygulaması öncesinde lokal anestezik kremler sürülerek hasta konforu sağlanır. İşlem sırasında ince uçlu iğneler veya kanüller yardımıyla dolgu maddesi, belirlenen bölgelere enjekte edilir. Uygulama süresi genellikle 15-30 dakika arasında değişir.
Cerrahi olmayan burun estetiği olarak bilinen bu yöntem, iyileşme süreci gerektirmemesi ve işlem sonrası günlük yaşama hızlı dönüş sağlaması ile öne çıkar. Etkisi 12-18 ay arasında sürer ve zamanla vücut tarafından emilerek kaybolur. Kalıcılığı kişisel faktörlere göre değişiklik gösterebilir.
Burun dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler arasında, işlemden sonraki ilk 24 saat içinde buruna baskı uygulanmaması, makyajdan kaçınılması ve yüksek ısıya maruz kalınmaması yer alır. Şişlik veya hafif morluklar görülebilir; bu etkiler kısa sürede geçicidir.
| Bilmeniz Gerekenler | Bilgi |
| Tanımı | Burun dolgusu, cerrahi olmayan estetik bir uygulamadır; burun şeklini düzeltmek veya iyileştirmek amacıyla hyaluronik asit gibi dolgu maddelerinin enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. |
| Amaç | Burun eğriliğini düzeltmek, burun sırtındaki çöküklükleri gidermek, burun ucu kaldırmak veya küçük asimetrileri düzeltmek için kullanılır. |
| Uygulama Süreci | Uygulama öncesi lokal anestezik krem sürülür. Ardından dolgu maddesi ince iğne veya kanül aracılığıyla belirlenen burun bölgelerine enjekte edilir. İşlem genellikle 10-15 dakika sürer. |
| Kullanılan Maddeler | En sık kullanılan madde hyaluronik asittir. Geçici dolgu maddeleri tercih edilir, çünkü kalıcı dolguların komplikasyon riski daha yüksektir. |
| Etki Süresi | Dolgunun etkisi kişiye ve kullanılan maddeye bağlı olarak 9-18 ay sürebilir. Zamanla vücut tarafından emilir. |
| Avantajları | Cerrahi işlem gerektirmez, hızlı sonuç verir, iyileşme süresi kısadır, geri dönüşümlüdür (enzimlerle eritilebilir). |
| Dezavantajları | Geçici etkili olması, burun yapısında ciddi yapısal sorunları düzeltememesi, enjeksiyon kaynaklı ödem, morluk veya damar tıkanıklığı riski. |
| Uygun Adaylar | Burnunda küçük şekil bozuklukları veya asimetriler olan, ameliyat istemeyen veya ameliyat sonrası küçük düzeltmelere ihtiyaç duyan bireyler. |
| İyileşme Süreci | Genellikle işlem sonrası günlük yaşama hemen dönülebilir. Hafif şişlik veya morluk birkaç gün sürebilir. |
| Dikkat Edilmesi Gerekenler | İşlem deneyimli bir hekim tarafından yapılmalıdır. Sonrasında 24 saat boyunca buruna baskı yapılmamalı, sıcak duş ve ağır egzersizden kaçınılmalıdır. |
İçindekiler
Burun dolgusu nedir ve cerrahi rinoplastiden farkı nelerdir?
Burun dolgusu, esasen bir kamuflaj sanatıdır. Cerrahi rinoplastide biz cerrahlar kıkırdakları keseriz, kemikleri törpüleriz, burnun iç yapısını tamamen değiştirip yeniden inşa ederiz. Bu kalıcı ve köklü bir değişimdir. Ancak burun dolgusunda mevcut yapıya dokunmayız; bunun yerine eksik olanı yerine koyarak kusurları gizleriz.
Buradaki temel fark, yaklaşım biçimidir. Cerrahi “çıkarma ve şekillendirme” üzerine kuruluyken, dolgu “ekleme ve illüzyon” üzerine kuruludur. Örneğin burun sırtında belirgin bir kemer varsa, kemerin hemen üzerine ve altına dolgu koyarak o bölgeyi düz bir çizgi haline getiririz. Burun kemeri aslında hala oradadır, küçülmemiştir; ancak dışarıdan bakıldığında veya fotoğraflarda burun dümdüz görünür. Hatta ilginç bir optik illüzyon olarak burna hacim eklememize rağmen, daha düzgün bir hat oluştuğu için burun göze daha küçük ve zarif görünür.
Bir diğer önemli fark ise süreçtir. Cerrahide bir iyileşme süreci, alçılar, tamponlar ve ödemin inmesi için beklenen aylar vardır. Burun dolgusunda ise sonuç anlıktır. Hasta koltuktan kalktığında yeni burnunu görür ve sosyal hayatına hemen dönebilir. Bu hız ve pratiklik, günümüz dünyasında hastalarımız için büyük bir avantajdır. Ancak şunu her zaman vurgularım; dolgu geçici bir çözümdür, cerrahi ise kalıcıdır.
Bu uygulama kimler için uygundur ve burun dolgusu hangi sorunları çözer?
Burun dolgusu her burun yapısı için uygun bir “sihirli değnek” değildir. Doğru hasta seçimi, başarının anahtarıdır. Dolgu, hacim ekleyen bir materyal olduğu için, halihazırda yüzüne göre çok büyük burnu olan kişilerde burnu daha da kaba gösterebilir. Bu nedenle her isteyene bu işlemi yapmıyoruz.
İdeal adaylar genellikle daha önce ameliyat olmamış, burun sırtında hafif ila orta derecede kemeri olan veya burun ucu düşük olan kişilerdir. Ayrıca daha önce burun ameliyatı olmuş ancak ufak tefek düzensizlikleri kalmış hastalar için de mükemmel bir revizyon seçeneğidir.
Burun dolgusu ile şu estetik sorunları kamufle edebiliyoruz:
- Burun kemeri
- Düşük burun ucu
- Burun sırtı eğrilikleri
- Burun kökü çöküklüğü
- Burun-alın açısı düzensizliği
- Burun kanadı asimetrisi
- Ameliyat sonrası düzensizlikler
Ancak dolgunun sınırlarını da iyi çizmek gerekir. Aşırı büyük kemerleri tamamen gizlemeye çalışmak, burun kökünü çok yükselterek “Avatar” görünümü dediğimiz doğal olmayan bir görüntüye yol açabilir. Bu yüzden beklentinin gerçekçi olması çok önemlidir.
Neden bir KBB Uzmanı tarafından yapılan burun dolgusu tercih edilmelidir?
Burun, yüzün tam ortasında yer alan ve anatomik olarak belki de en karmaşık organdır. Sadece dışarıdan görünen deri ve kıkırdaktan ibaret değildir. Altında, cildin beslenmesini sağlayan ve doğrudan göz ile beyin damarlarıyla bağlantılı olan çok kritik bir damar ağı (vasküler yapı) bulunur. Bu nedenle burun dolgusu, basit bir “iğne batırma” işlemi veya sıradan bir kozmetik prosedür olarak görülmemelidir.
Bir Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Yüz Estetik Cerrahı olarak bizler, burnun sadece dışını değil içini, damarların nereden geçtiğini, kıkırdakların direnç noktalarını ve sinir ağlarını üç boyutlu olarak biliriz. Bu anatomik hakimiyet iki açıdan hayati önem taşır: Estetik başarı ve güvenlik.
Estetik açıdan, burun iskeletinin neresine ne kadar hacim verilirse burnun nasıl tepki vereceğini, burun ucunu kaldırmak için hangi destek noktasına dolgu koyulması gerektiğini en iyi, o burnu ameliyatla açıp kapatan cerrahlar bilir. Güvenlik açısından ise durum çok daha ciddidir. Burun bölgesindeki damarların yerleşimi kişiden kişiye küçük farklılıklar gösterse de tehlikeli bölgeler bellidir. Bir uzman, hangi bölgenin “yasaklı alan” olduğunu, hangi derinlikte çalışılması gerektiğini bilir. Olası bir komplikasyon anında ne yapılması gerektiği konusunda tam donanımlıdır. Dolayısıyla bir KBB uzmanını tercih etmek sadece estetik bir tercih değil aynı zamanda ciddi bir güvenlik protokolüdür.
Uygulama sırasında süreç nasıl işler ve burun dolgusu ağrılı mıdır?
Hastalarımızın en çok merak ettiği ve bazen korktuğu konu acıdır. Ancak burun dolgusu oldukça konforlu bir süreçtir. İşlem öncesinde uyguladığımız protokollerle ağrıyı minimuma indiriyoruz. Süreç genellikle şu adımları takip eder:
Analiz ve Planlama: Hasta ile ayna karşısında konuşarak şikayetlerini dinleriz. Burnun fotoğraflarını çeker ve hangi noktalara müdahale edeceğimizi belirleriz.
Anestezi: Uygulama bölgesini temizledikten sonra, güçlü lokal anestezik kremler süreriz. Bazı hassas durumlarda çok ince iğnelerle bölgesel uyuşturma da yapabiliriz. Zaten günümüzde kullandığımız dolgu maddelerinin içinde de “lidokain” dediğimiz uyuşturucu madde bulunur. Bu sayede işlem sırasında ağrıdan çok, sadece hafif bir baskı hissedilir.
Enjeksiyon: Belirlenen noktalara (burun sırtı, burun ucu veya burun kökü) çok ince iğneler veya ucu kör olan kanüller yardımıyla dolgu maddesi enjekte edilir.
Şekillendirme (Molding): İşte işin sanat kısmı burasıdır. Dolguyu enjekte ettikten sonra, parmaklarımızla nazikçe masaj yaparak dolguya şekil veririz. Burnun son konturunu bu aşamada oluştururuz.
Tüm işlem ortalama 15-20 dakika sürer. İşlem biter bitmez hasta eline aynayı alıp sonucu görebilir.
Hangi dolgu maddeleri kullanılır ve Hyaluronik Asit neden en güvenlisidir?
Piyasada farklı içeriklere sahip dolgu maddeleri bulunmaktadır. Ancak burun bölgesi, riskleri nedeniyle hata kabul etmeyen bir bölgedir. Bu yüzden biz hekimlerin büyük çoğunluğu, burun dolgusu için “altın standart” olarak kabul edilen Hyaluronik Asit (HA) bazlı dolguları tercih ederiz.
Hyaluronik asit, aslında vücudumuzda, cildimizde, eklemlerimizde doğal olarak bulunan bir yapıtaşıdır. Su tutma kapasitesi yüksektir ve dokuyla mükemmel uyum sağlar. Ancak HA dolgularını tercih etmemizin en hayati sebebi “geri alınabilir” olmalarıdır.
Burun gibi kan dolaşımı hassas bir bölgede, olası bir damar tıkanıklığı durumunda veya hastanın estetik sonucu beğenmemesi halinde, Hyaluronidaz adı verilen bir enzim kullanarak dolguyu dakikalar içinde eritip yok edebiliriz. Bu bizim emniyet kemerimizdir.
Kalıcı dolgular veya eritilemeyen yarı-kalıcı dolgular (Kalsiyum kristalli dolgular gibi) burun bölgesinde kesinlikle tercih edilmemelidir. Eğer eritilemeyen bir dolgu damara baskı yaparsa veya damar içine kaçarsa, bunu geri döndürmenin kimyasal bir yolu yoktur ve bu durum kalıcı doku kayıplarına yol açabilir. Güvenlik her şeyden önce gelir.
Burun dolgusu kalıcılığı ne kadardır ve işlem tekrarlanmalı mıdır?
Burun, yüzün diğer bölgelerine göre (dudaklar veya yanaklar gibi) çok daha hareketsiz bir bölgedir. Mimik kasları burun sırtında çok aktif çalışmaz. Bu anatomik avantaj sayesinde, dolgular burun bölgesinde beklenenden daha uzun süre kalıcı olabilir.
Ortalama kalıcılık süresi kullanılan dolgunun kalitesine, yoğunluğuna ve kişinin metabolizma hızına bağlı olarak 6 ay ile 18 ay arasında değişir.
Hastalarımıza genellikle dolgunun tamamen erimesini beklemeden, yaklaşık 1 yıl sonra küçük bir “rötuş” işlemi yaptırmalarını öneriyoruz. Bu sayede her zaman ideal formda kalmak mümkün olmaktadır. Tekrarlayan uygulamalarla dolgu oturur ve daha az malzeme ile daha uzun süre kalıcılık sağlanır.
Burun dolgusu nefes alma problemlerini düzeltebilir mi?
Burun dolgusu nefes alma problemlerini düzeltmez. Burun dolgusu tamamen kozmetik, yani dış görünüşe yönelik bir işlemdir.
Burun tıkanıklığının sebepleri genellikle şunlardır:
- Septum deviasyonu
- Konka hipertrofisi
- Nazal polip
- Kronik sinüzit
Burun dolgusu ile burnun dışına hacim ekleyerek, içerideki kemik eğriliğini düzeltmek veya hava yolunu açmak fiziksel olarak imkansızdır. Hatta bazı durumlarda, burnun dış çatısına kontrolsüzce yapılan aşırı dolgu enjeksiyonları, burun valvi dediğimiz nefes alma açısını daraltarak nefes almayı daha da zorlaştırabilir.
Eğer hastanın ciddi bir nefes alma problemi varsa, ona dolgu önermek yerine fonksiyonel bir ameliyat (septoplasti veya cerrahi rinoplasti) önermek tıbbi etiğin gereğidir. Biz KBB uzmanları olarak önce hastanın burnunun içine endoskopla bakar, hava yolunu değerlendiririz. Fonksiyon her zaman estetikten önce gelir.
İşlem sonrası burun dolgusu bakımı nasıl olmalı ve nelere dikkat edilmelidir?
Burun dolgusu her ne kadar “öğle arası estetiği” olarak bilinse de işlem sonrası ilk birkaç gün dolgunun oturması ve komplikasyon riskinin azalması için çok önemlidir. Dolgu maddesi jel kıvamındadır ve dokuyla bütünleşmesi zaman alır.
İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Gözlük kullanımı
- Ağır sporlar
- Sıcak duş ve hamam
- Yüz üstü yatmak
- Sert masaj
- Alkol tüketimi
- Güneşlenmek
Bu yasakların mantığı basittir. Örneğin gözlük (güneş veya numaralı) burun sırtına baskı yapar ve henüz yumuşak olan dolgunun yerini değiştirerek çöküntü oluşturabilir. Sıcak ve hamam, damarları genişleterek ödemi artırır ve dolgunun daha hızlı erimesine neden olabilir. Ağır spor kan basıncını artırarak morluk riskini yükseltir. Genellikle hastalarıma ilk 3 gün çok dikkatli olmalarını, gözlük kullanımına ise en az 2 hafta ara vermelerini öneririm. İlk günlerde hafif şişlik veya kızarıklık olması çok doğaldır, endişelenmeye gerek yoktur.
Ciddi komplikasyonlar nelerdir ve burun dolgusu riskli midir?
Her tıbbi işlemde olduğu gibi burun dolgusunda da riskler vardır. Dürüst bir hekimin görevi bu riskleri hastasına anlatmaktır. Basit yan etkiler (hafif morluk, şişlik) geçicidir ve beklenen durumlardır. Ancak bizim asıl korktuğumuz ve önlemek için üst düzey önlemler aldığımız konu “vasküler komplikasyonlar”dır.
Burun, “end arter” dediğimiz uç damarların olduğu bir bölgedir. Eğer dolgu maddesi kazara bir damarın içine enjekte edilirse veya damarın hemen yanına aşırı miktarda verilip dışarıdan baskı yaparsa, o bölgeye giden kan akışı kesilebilir. Bu duruma “doku nekrozu” denir.
Komplikasyon belirtileri şunlardır:
- Şiddetli ağrı
- Deride renk değişikliği
- Soğukluk hissi
- Görme bozukluğu
- Kılcal damar ağları
- İyileşmeyen yaralar
En korkulan ama çok nadir görülen komplikasyon ise körlüktür. Burun damarları ile göz damarları bağlantılı olduğu için, yüksek basınçlı enjeksiyonlarda dolgu geriye kaçıp göz damarını tıkayabilir. Bu riskleri duyduğunuzda korkabilirsiniz, ancak bu komplikasyonların ehil ellerde, anatomiye hakim uzmanlarda görülme oranı son derece düşüktür. Bizler kanül (ucu kör iğne) kullanarak damarı delme riskini azaltırız, yavaş enjeksiyon yaparız ve her an hastanın cildini kontrol ederiz. En önemlisi, bir sorun şüphesi olduğunda hemen müdahale edebilecek bilgiye ve ekipmana sahibiz.
Sonuçtan memnun kalınmazsa burun dolgusu geri alınabilir mi?
Cerrahi olmayan estetik işlemlerin en büyük konforu geri dönüşü olmasıdır. Bir burun ameliyatı olduğunuzda, sonucu beğenmezseniz eski burnunuza dönmeniz imkansızdır ve düzeltmek için çok daha zorlu revizyon ameliyatları gerekir. Ancak burun dolgusunda durum farklıdır.
Eğer hasta yeni burnunun şeklinden, yüksekliğinden memnun kalmazsa veya kendisine yakıştırmazsa, Hyaluronidaz enzimi kullanılarak dolgu eritilebilir. Bu enzim, enjekte edildiği bölgedeki Hyaluronik Asit dolgusunu su gibi eriterek vücuttan atılmasını sağlar. İşlemden 24-48 saat sonra burun tamamen eski haline döner.
Bu “güvenlik butonu” hastalarımızın işlemi deneme cesaretini artırır. Bazen hastalarımız “Acaba burnum kalkık olsa nasıl durur?” diye merak ederler. Dolgu ile bunu simüle etmek mümkündür. Beğenmezlerse eritiriz, beğenirlerse ileride kalıcı ameliyat için de bir fikir oluşmuş olur. Ancak unutulmamalıdır ki eritme işlemi de alerji riski taşıyan tıbbi bir işlemdir, keyfi olarak sürekli yap-boz gibi uygulanmamalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Burun dolgusu ameliyatsız burun estetiği için ne kadar etkilidir?
Burun dolgusu, küçük şekil bozukluklarını düzeltmek ve burun hattını dengelemek için ameliyatsız bir alternatif sunar. Ancak yapısal sorunları veya nefes alma problemlerini kalıcı olarak çözemez.
Burun dolgusu hangi durumlarda tercih edilmelidir?
Kemerli burun, burun ucu düşüklüğü ya da asimetrik görünüm gibi küçük estetik sorunlarda tercih edilir. Cerrahiye uygun olmayan hastalar için geçici ama etkili bir çözüm olabilir.
Burun dolgusu hamilelik döneminde güvenli midir?
Hamilelik döneminde dolgu uygulamaları genellikle önerilmez. Bu dönemde hormonal değişiklikler ve enjeksiyon riskleri nedeniyle işlemin ertelenmesi daha güvenlidir.
Burun dolgusu sonrası şişlik ve morluk ne kadar sürer?
Uygulama sonrası hafif şişlik ve morluk birkaç gün sürebilir. Genellikle 3-5 gün içinde belirgin iyileşme görülür ve makyajla kolayca kapatılabilir.
Burun dolgusu etkisini ne kadar süre korur?
Burun dolgusu genellikle 12 ila 18 ay arasında etkisini korur. Kullanılan dolgu malzemesi ve kişinin metabolizmasına bağlı olarak bu süre değişebilir.
Burun dolgusu kalıcı hasar bırakır mı?
Uzman ellerde yapıldığında burun dolgusu genellikle güvenlidir. Ancak yanlış teknik veya damar içine enjeksiyon gibi durumlar ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Burun dolgusu uygulaması sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
İlk 24 saat boyunca buruna baskı yapılmamalı, yüzüstü yatılmamalı ve aşırı mimiklerden kaçınılmalıdır. Ayrıca sauna ve ağır egzersizden de birkaç gün uzak durulmalıdır.
Burun dolgusu ile kemer görüntüsü tamamen giderilebilir mi?
Küçük ve orta dereceli kemerlerde burun dolgusu görüntüyü dengeleyebilir. Ancak büyük kemerlerde tamamen gizlenmesi mümkün olmayabilir, bu durumda cerrahi seçenek değerlendirilmelidir.
Burun dolgusu sonrası burun ucu düşer mi?
Doğru teknikle yapıldığında burun ucu düşmesi beklenmez. Aksine, bazı uygulamalarda burun ucu hafifçe kaldırılabilir. Ancak zamanla dolgunun çözülmesiyle görünümde değişiklik olabilir.
Burun dolgusu estetik dışında başka amaçlarla kullanılabilir mi?
Evet, bazı vakalarda travma sonrası şekil bozukluklarının geçici düzeltilmesinde veya cerrahi sonrası küçük düzensizliklerin giderilmesinde de kullanılabilir.

Prof. Dr. Murat Songu – Burun Estetiği (Rinoplasti) Uzmanı
Prof. Dr. Murat Songu, 1976 yılında İzmir’de doğmuş, tıp eğitimini Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Celal Bayar Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2005–2006 yıllarında Fransa’nın Bordeaux kentinde Prof. Vincent Darrouzet ve Dr. Guy Lacher gibi rinoloji alanının önde gelen cerrahlarıyla çalışarak rinoplasti, fonksiyonel burun cerrahisi ve kafa tabanı cerrahisi üzerine ileri eğitim almıştır.
Burun estetiğinde doğal görünüm, nefes fonksiyonunun korunması ve yüz estetiği dengesini ön planda tutan Prof. Dr. Songu, açık teknik rinoplasti, piezo (ultrasonik) rinoplasti, revizyon rinoplasti, burun ucu estetiği ve fonksiyonel septorinoplasti operasyonlarında ulusal ve uluslararası düzeyde tanınan bir cerrahtır. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda rinoplasti kongresinde eğitici ve konuşmacı olarak yer almış; yüz estetiği ve burun cerrahisinde modern tekniklerin yaygınlaşmasına öncülük etmiştir.
100’den fazla bilimsel yayını, kitap bölümü yazarlıkları ve 1700’ü aşkın uluslararası atfıyla rinoplasti alanında Türkiye’nin en saygın akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Murat Songu, doğal, yüzle uyumlu ve fonksiyonel sonuçlar hedefleyen cerrahi yaklaşımıyla hem bilimsel hem estetik başarıları bir araya getirmektedir.

