Burun spreyi, baş hafifçe öne eğilerek ve çene göğse yaklaştırılarak kullanılır. Doğru uygulama için en kritik adım, çapraz el tekniğidir: sağ burun deliğine sol elle, sol burun deliğine ise sağ elle sprey sıkılmalıdır. Bu duruş, spreyin ucunu doğal olarak doğru açıya getirir. Hedefleme, burun orta duvarından uzağa, her zaman aynı taraftaki gözün dış köşesi veya kulak yönünde olmalıdır. Spreyi sıkarken burundan alınan yavaş ve nazik bir nefes, ilacın genze kaçmasını engelleyerek hedeflenen dokuya ulaşmasını ve etkin bir tedavi sağlamasını garantiler.
İçindekiler
Burun Spreyini Doğru Kullanmak Neden Bir Sanattır?
Alerjik rinit ve benzeri durumlarda, kortizonlu burun spreyleri adeta bir altın standarttır. Bilimsel olarak etkinliği defalarca kanıtlanmış bu ilaçlar, doktorların en güvendiği tedavi yöntemlerinin başında gelir. Peki, bu kadar etkili bir silah neden çoğu zaman hedefini vuramıyor? Cevap, uygulamanın kendisinde yatıyor.
Yapılan çalışmalar sprey kullanan hastaların ezici bir çoğunluğunun, farkında olmadan ciddi teknik hatalar yaptığını gösteriyor. Hatta bazı araştırmalarda, tüm adımları eksiksiz ve doğru bir şekilde uygulayan hasta oranının %5’in bile altında olduğu görülmüştür. Bu durum tedaviden beklenen faydanın çok altında kalınmasına, burun içinde kuruluk, tahriş ve kanama gibi yan etkilerin artmasına ve en nihayetinde, hastanın “bu ilaç işe yaramıyor” diyerek tedaviyi terk etmesine neden olur.
Bu noktada burun spreyi reçete etmek, sadece bir kâğıda ilaç ismi yazmak değil bir beceri öğretmektir. Tedavinin önündeki en büyük engel çoğu zaman ilacın kendisi değil ilacın uygulanış biçimidir. Bu nedenle doktorun ofiste doğru tekniği bizzat göstermesi, hastanın bu tekniği uygulayarak tekrar etmesi ve düzenli kontrollerde bu becerinin tazelenmesi, tedavinin kendisi kadar hayati bir öneme sahiptir. Unutmayın en iyi ilacı bile yanlış kullanırsanız, elinizde sadece boşa harcanmış bir umut kalır.
Burnumuzun İçindeki Labirentte Sprey Nasıl Yolunu Bulur?
Burun spreyini neden belli bir şekilde kullanmamız gerektiğini anlamak için burnumuzun iç yapısına küçük bir yolculuk yapmamız gerekir. Önerilen tekniğin her bir adımı, burnun anatomik yapısının getirdiği zorlukları aşmak için tasarlanmıştır.
Burnumuzun içi dümdüz bir boru değildir. Burun deliğinin hemen birkaç santimetre gerisinde, “burun valfi” adını verdiğimiz, havanın geçtiği en dar bir geçit bulunur. Bu dar ve üçgenimsi kapı, soluduğumuz havanın akışını kontrol eder. Standart bir spreyin dairesel şekilde püskürttüğü ilaç bulutu, bu dar kapıdan geçerken büyük ölçüde fire verir. İlacın önemli bir kısmı, hedeflenen tedavi bölgesine ulaşamadan, emilimin zayıf olduğu bu ön duvara çarparak ziyan olur. Burası hem ilacın emilimi için verimsizdir hem de hassas olduğu için yanma ve batma hissine neden olabilir.
Bu kapıyı aştıktan sonra ise karşımıza “mukosiliyer temizlik” adı verilen muhteşem bir mekanizma çıkar. Burun iç yüzeyini kaplayan ve siliya adı verilen mikroskobik tüycükler, adeta bir “yürüyen merdiven” gibi sürekli olarak genize doğru hareket eder. Bu yürüyen merdivenin görevi, soluduğumuz havadaki toz, polen ve mikropları yakalayıp genize doğru süpürmek ve oradan da mideye göndererek zararsız hale getirmektir. Eğer sprey, ilacın emileceği dokuya değil de bu hareketli mukus tabakasının üzerine sıkılırsa, ilaç daha etki edemeden bu yürüyen merdiven tarafından hızla süpürülüp atılır.
Bu anatomik gerçekler, içgüdüsel olarak yapmak isteyeceğimiz bazı hareketlerin neden tamamen yanlış olduğunu açıklar. İnsanların sprey kullanırken yaptığı yaygın içgüdüsel hatalar şunlardır:
- Kafayı geriye atmak
- Spreyin ucunu derine sokmak
- Spreyi yukarı doğru hedeflemek
- İlacı kuvvetlice içe çekmek (“hörpürdetmek”)
Doğru teknik ise bu hataların tam tersini yapmayı gerektirir. Başımızı öne eğerek ilacın genze akmasını engeller, spreyi yana doğru hedefleyerek hassas orta duvardan kaçınır ve nazik bir nefesle ilacın doğru yerde kalmasını sağlarız.
Eczanedeki Onlarca Burun Spreyi Arasındaki Fark Nedir?
Eczane raflarında gördüğünüz her burun spreyi aynı amaca hizmet etmez. Tedavinizin başarısı için hangi spreyi ne amaçla kullandığınızı bilmek çok önemlidir.
Kortizonlu Burun Spreyleri
Bunlar alerjik rinit ve kronik sinüzit gibi durumlarda ana “tedavi edici” spreylerdir. İltihabı (enflamasyonu) baskılayarak çalışırlar. Etkileri hemen başlamaz, tam faydayı görmek için birkaç hafta sabırla ve düzenli kullanmak gerekir. Bu spreyler, altta yatan sorunu kontrol altına alarak uzun vadeli rahatlama sağlar. Genellikle kontrol altına aldıkları belirtiler şunlardır:
- Burun tıkanıklığı
- Geniz akıntısı ve burun akıntısı
- Hapşırma nöbetleri
- Burun ve damak kaşıntısı
Antihistaminikli Burun Spreyleri
Bu spreyler, alerji belirtilerinin tetikleyicisi olan histamin maddesini doğrudan burun içinde bloke eder. Etkileri çok hızlıdır, genellikle 15-30 dakika içinde rahatlama sağlarlar. Özellikle “acil durum” veya “belirtiler başladığında” kullanım için uygundurlar. Ancak bazı avantajları ve dezavantajları vardır:
- Hızlı etki başlangıcı
- Hapşırma ve kaşıntı üzerinde çok etkilidir
- Genizde acı bir tat bırakabilir
- Burun tıkanıklığında kortizonlular kadar etkili olmayabilir
- Dekonjestan (Damar Büzücü) Spreyler
Bunlar “acil açıcı” spreylerdir. Şiddetli soğuk algınlığı veya grip sırasında tamamen tıkanan burnu dakikalar içinde açarlar. Burun etlerindeki (konka) kan damarlarını büzerek şişliği azaltırlar. Çok etkili olmalarına rağmen, en tehlikeli ve en dikkatli kullanılması gereken spreylerdir. Kullanımlarında hayati önem taşıyan bazı kurallar vardır:
- Kesinlikle art arda 3 günden fazla kullanmayın.
- Doktorunuzun önerdiği doz ve sıklığı asla aşmayın.
- “Geri tepme tıkanıklığı” (rhinitis medicamentosa) riskini unutmayın.
Üç günden uzun süreli kullanım, bir kısır döngüye yol açar. Burun damarları spreye bağımlı hale gelir ve spreyi bıraktığınız anda tıkanıklık eskisinden çok daha şiddetli bir şekilde geri döner. Bu durum hastayı sürekli sprey kullanmaya mecbur bırakan bir bağımlılığa dönüşebilir.
Tuzlu Su (Salin) Spreyleri
Bunlar ilaç içermeyen, tamamen güvenli “temizleyici ve nemlendirici” spreylerdir. Her yaşta, her gün, istenilen sıklıkta kullanılabilirler. Temel görevleri, burnu doğal yollarla rahatlatmaktır. Salin spreylerinin başlıca işlevleri şunlardır:
- Burun içini nemlendirerek kuruluk ve kabuklanmayı önlemek
- Alerjenleri ve tahriş edici partikülleri mekanik olarak yıkamak
- Koyulaşmış mukusu (sümük) incelterek atılımını kolaylaştırmak
- İlaçlı spreylerden önce kullanıldığında, yolu temizleyerek ilacın etkinliğini artırmak
Mükemmel Bir Burun Spreyi Uygulaması İçin Adım Adım Rehber Nedir?
Tedavinizin başarılı olması, aşağıdaki adımları bir rutin haline getirmenize bağlıdır. Her bir adımın bilimsel bir nedeni vardır ve hiçbiri atlanmamalıdır.
- Hazırlık Aşaması
Uygulamaya başlamadan önce her şeyin hazır olduğundan emin olun. Ellerinizi sabun ve suyla yıkayarak temel hijyeni sağlayın. Ardından, fazla mukusu temizlemek için burnunuzu nazikçe sümkürün. Eğer burnunuz çok tıkalıysa, ilaçlı spreyden 10-15 dakika önce tuzlu su spreyi ile burnunuzu yıkamak, ilacın dokuya ulaşmasını kolaylaştırarak etkinliğini katbekat artıracaktır. Son olarak spreyi hazırlayın. Şişeyi nazikçe çalkalayın. Eğer sprey yeniyse veya bir haftadan uzun süredir kullanmadıysanız, pompayı “kurmanız” gerekir. Bu havaya birkaç kez püskürterek, mekanizmadan düzgün ve tam bir doz çıktığından emin olmak anlamına gelir.
- Doğru Pozisyon ve Hedefleme
Bu aşama, tekniğin kalbidir. Dik bir şekilde oturun veya ayakta durun. Başınızı, sanki ayakkabılarınızın ucuna bakıyormuş gibi hafifçe öne eğin. Bu “çene göğse” pozisyonu, ilacın yerçekimiyle genzinize akmasını engeller. Kesinlikle başınızı geriye atmayın.
Şimdi en kritik adıma geldik: “çapraz el tekniği”. Sağ burun deliğiniz için spreyi sol elinizle, sol burun deliğiniz için ise sağ elinizle tutun. Bu basit değişiklik, spreyin açısını otomatik olarak doğru ayarlar. Spreyin ucunun sadece küçük bir kısmını (yaklaşık 1 cm) burun deliğinize yerleştirin. Spreyi, burun orta duvarından (septum) uzağa, yana doğru hedefleyin. Unutmanızı kolaylaştıracak bir ipucu: Spreyin ucunu, aynı taraftaki gözünüzün dış köşesine veya kulağınızın üst kısmına doğru nişan alın. Bu ilacı hassas ve kanamaya yatkın orta duvardan uzaklaştırıp, ilacın emileceği geniş yüzeyli burun etlerine (konkalara) yönlendirir.
- Uygulama ve Sonrası
Boştaki elinizin parmağıyla, sprey sıkmayacağınız diğer burun deliğinizi kapatın. Pompayı sıkarken, açık olan burun deliğinizden yavaş ve nazik bir nefes alın. Bu kuvvetli bir “hörpürdetme” olmamalıdır; sadece ilacın içeri çekilip burnunuzdan geri damlamasını önleyecek kadar hafif bir nefes yeterlidir. Spreyi sıktıktan sonra ucu burnunuzdan çıkarın ve nefesinizi ağzınızdan verin.
Eğer doktorunuz her deliğe iki sprey önerdiyse, aynı işlemi tekrarlamadan önce diğer burun deliğine geçin (sağ, sol, sonra tekrar sağ, sol gibi). Uygulama bittikten sonra, ilacın emilmesi için en az 10-15 dakika burnunuzu sümkürmekten kaçının. Spreyin ucunu temiz bir mendille silin ve kapağını kapatarak kutusuna kaldırın.
Spreyi Kullanırken En Sık Hangi Hatalar Yapılır?
Çoğu tedavi başarısızlığı, tekrar tekrar yapılan birkaç temel hatadan kaynaklanır. Bu hataları bilmek, onlardan kaçınmanıza yardımcı olur:
- Yanlış Açı (Burun orta duvarına hedefleme)
- Yanlış Nefes (Kuvvetli “hörpürdetme”)
- Yanlış Baş Pozisyonu (Kafayı geriye eğme)
- Yetersiz Hazırlık (Tıkalı burna sıkma)
Yanlış Açı: Bu en yaygın ve en çok soruna yol açan hatadır. Genellikle spreyi aynı taraftaki elle kullanmaktan kaynaklanır. Bu duruş, spreyi doğrudan burun orta duvarına yönlendirir. Bu bölge hem hassastır hem de kan damarlarından çok zengindir. İlacın buraya çarpması, yanma, batma hissine ve en önemlisi de burun kanamalarına neden olur. Burun kanaması, hastaların tedaviyi bırakmasının en önde gelen nedenidir.
Yanlış Nefes: Hastalar, ilacın “daha derine gitmesi” gerektiğini düşünerek içgüdüsel olarak kuvvetli bir nefes çekerler. Ancak bu tam tersi bir etki yaratır. Yüksek hızlı hava akımı, ilacı hedef olan burun boşluğundan hızla geçirerek doğrudan genze ve boğaza taşır. Bu durumda ilaç yutulmuş olur. Sonuç olarak hem ilaç boşa gider hem de genizde acı bir tat bırakarak hastayı rahatsız eder. Unutmayın ilacın tadını alıyorsanız, yanlış yapıyorsunuz demektir.
Yanlış Baş Pozisyonu: Başı geriye eğme alışkanlığı genellikle sıvı burun damlalarından kalmadır. Ancak spreylerde bu pozisyon, ilacın yerçekimiyle doğrudan boğazınıza akmasına neden olur. Bu da hem ilacın etkinliğini sıfırlar hem de boğazda tahrişe yol açar.
Yetersiz Hazırlık: Tıkalı ve mukus dolu bir burna sprey sıkmak, ilacı bir duvara sıkmak gibidir. İlaç, tedavi etmesi gereken dokuya asla ulaşamaz. Mukus tabakasının üzerinde kalır ve kısa süre içinde genze doğru süpürülür veya burundan dışarı akar.
Sprey Tedavim Neden İşe Yaramıyor Olabilir?
Bazen tüm adımları doğru yaptığınızı düşünseniz bile sorunlar yaşayabilirsiniz. İşte sık karşılaşılan bazı şikayetler ve olası çözümleri.
Şikayet: “Spreyi kullandıktan sonra burnum sık sık kanıyor.”
Olası Nedenler
- Spreyi burun orta duvarına (septum) hedeflemek
- Çapraz el tekniğini uygulamamak
Çözüm Önerileri
- Spreyi her zaman aynı taraftaki kulağınızın üstüne doğru hedefleyin.
- Sağ burun deliği için sol elinizi, sol burun deliği için sağ elinizi kullanın.
- Spreyden önce burnunuzu tuzlu su ile nemlendirerek dokuyu hazırlayın.
Şikayet: “İlacın tadını sürekli genzimde hissediyorum.”
Olası Nedenler
- Spreyi sıkarken çok kuvvetli nefes almak
- Başınızı geriye doğru eğmek
Çözüm Önerileri
- Sadece hafif bir nefes alın, koklar gibi.
- Başınızı her zaman öne doğru, çeneniz göğsünüze yakın olacak şekilde eğin.
Şikayet: “Sprey işe yaramıyor, bir haftadır kullanıyorum ama bir değişiklik yok.”
Olası Nedenler
- Yukarıda bahsedilen teknik hatalardan birini yapmak
- İlacın etki süresi hakkında gerçekçi olmayan beklentilere sahip olmak
Çözüm Önerileri
- Tekniğinizi bir kez daha gözden geçirin, gerekirse doktorunuzdan tekrar göstermesini isteyin.
Çocuklarda veya Hamilelikte Burun Spreyi Kullanımı Güvenli midir?
Özel durumlarda burun spreyi kullanımı, dikkat ve doktor kontrolü gerektirir.
Çocuklarda Kullanım: Çocuklarda sprey kullanımı, ebeveynin doğrudan katılımını ve denetimini gerektirir. Çocuğa tekniği öğretmek, bunu bir oyun haline getirmek işe yarayabilir. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır:
- Mutlaka bir doktora danışarak onay alın.
- Sadece çocuğun yaşı için onaylanmış ürünleri kullanın.
- Uygulamayı ebeveyn yapmalı veya bizzat denetlemelidir.
- Bebeklerde ve çok küçük çocuklarda, sprey yerine genellikle tuzlu su damlaları ve burun aspiratörleri tercih edilir.
Hamilelikte Kullanım: Hamilelik sırasında burun tıkanıklığı sık görülen bir durumdur. Modern kortizonlu spreylerin kana karışma oranı (sistemik emilim) çok düşüktür ve genellikle güvenli kabul edilirler. Özellikle “Budesonid” etken maddeli spreyler, gebelikte en çok araştırılmış ve en güvenli kabul edilen seçeneklerden biridir. Ancak her durumda hamilelik sırasında herhangi bir ilaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız esastır.
Fiziksel Kısıtlılığı Olanlar: İleri yaş veya artrit (eklem iltihabı) gibi durumlarda, hastaların sprey şişesini doğru tutması ve sıkması zor olabilir. Bu durum tedavinin başarısını doğrudan etkiler. Bu gibi durumlarda yaşanan zorluklar şunlar olabilir.
- Şişeyi yeterli kuvvetle sıkamama
- Doğru açıyla hedefleme güçlüğü
- El titremesi nedeniyle stabil tutamama
Bu tür sorunlar yaşayan hastaların durumu doktorlarıyla paylaşması, belki daha kolay kullanılabilen bir cihaz veya farklı bir tedavi yöntemi bulmak için önemlidir.
Tedavimin Başarısını Uzun Vadede Nasıl Sürdürebilirim?
Doğru tekniği öğrenmek, savaşın sadece yarısıdır. Diğer yarısı ise bu beceriyi sürdürmek ve tedaviye olan inancı kaybetmemektir. Tedavinin uzun vadeli başarısı için, spreyi doğru kullanmak bir alışkanlık haline gelmelidir.
Bu noktada en etkili yöntem doktorun ofiste tekniği uygulamalı olarak göstermesi ve ardından hastanın aynı şekilde tekrar ederek öğrendiğini teyit etmesidir. Bu sadece bir kez yapılacak bir şey değildir. “Teknik unutkanlığı” oldukça yaygındır, bu nedenle takip randevularında tekniğin üzerinden tekrar geçmek, tedavinin etkinliğinin devamlılığını sağlar.
Ayrıca beklentileri doğru yönetmek de çok önemlidir. Kortizonlu spreylerin bir ağrı kesici gibi anında etki etmediğini, bunların bir “bakım” ve “onarım” tedavisi olduğunu anlamak gerekir. Sabırla, her gün düzenli olarak kullanıldığında, bu spreyler altta yatan iltihabı kontrol altına alarak yaşam kalitenizi kalıcı olarak artıracaktır:
Uzun vadeli başarı için aklınızda tutmanız gereken anahtar noktalar şunlardır:
- Tekniğinizi periyodik olarak doktorunuza kontrol ettirin.
- Kortizonlu spreylerin bir bakım ilacı olduğunu ve sabır gerektirdiğini unutmayın.
- Önce tuzlu su ile temizleyip, ardından ilaçlı sprey ile tedavi etme sırasını bir rutin haline getirin.
- Sorun yaşadığınızda pes etmeyin, çözüm için mutlaka doktorunuzla konuşun.

Prof. Dr. Murat Songu was born in İzmir in 1976. After graduating from İzmir Atatürk High School, he entered Ege University Faculty of Medicine in 1994. He completed his specialization training in Otorhinolaryngology at Celal Bayar University. On September 5, 2014, he became eligible for the title of “Associate Professor of Otorhinolaryngology” after passing the oral exam held at Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hospital. Having won the Turkish Society of Otorhinolaryngology and Head and Neck Surgery Scholarship, he worked in the Robotic Surgery Unit at UPMC (University of Pittsburgh Medical Center) in Pittsburgh, USA, between February 2016 and May 2016. On April 2, 2021, he was promoted to “Professor of Otorhinolaryngology.”