Burun estetiği ameliyatı sonrasında, hastaların en çok merak ettiği konulardan biri hapşırma ve gülme durumlarıdır. Genellikle bu gibi durumlar operasyon sonrası iyileşme sürecini etkileyebilir. Bu nedenle hastalar, burun bölgesine gelebilecek darbelerden kaçınmalıdır.
Ancak hapşırma ve gülme gibi doğal refleksler, kontrol dışı gerçekleşir. Dolayısıyla bu durumlar kaçınılmazdır ve endişe yaratmamalıdır. Uzmanlar, bu reflekslerin iyileşme sürecine ciddi zararlar vermeyeceğini belirtiyor. Bu bağlamda, hastaların bu tür doğal eylemlerden dolayı tedirgin olmamaları önerilir. Önemli olan, operasyon sonrası dikkatli olmak ve hekim tavsiyelerine uymaktır.
Burun Estetiği Sonrasında Gülmek ve Hapşırmak
Burun estetiği ameliyatından sonra hastaların sıkça merak ettiği konulardan biri, gülmek ve hapşırmanın olası etkileridir. Hekimler, bu doğal reflekslerin burun yapısına zarar vermeyeceğini vurguluyor. Ameliyat sonrası dönemde gülmek, kahkaha atmak ya da aşırı yüz ifadeleri kullanmak, genellikle zararsızdır. Aynı şekilde, hapşırmak da burun yapısına zarar vermez. Bu eylemlerin dikişlere veya ameliyat sonrası iyileşen dokulara zarar vereceği düşüncesi yaygın olsa da, bu bir yanılgıdır. Hastaların bu konudaki endişelerini gidermek için hekimler, şu noktaları açıklıyor:
- Gülmek veya kahkaha atmak, burun şekline veya dikişlere zarar vermez.
- Aşırı yüz hareketleri de ameliyat sonrası iyileşme sürecini olumsuz etkilemez.
Ameliyat sonrası dönemde hastaların yapması gereken en önemli şey, hekimlerinin önerilerini takip etmek ve doğal refleksler konusunda endişelenmemektir. Gülmek ve hapşırmak gibi refleksler, ameliyatın başarısını etkilemez. Bu yüzden hastalar, bu tür eylemlerden dolayı endişe duymamalıdır. Önemli olan, iyileşme sürecinde verilen önerilere uymak ve normal yaşantılarına dikkatli bir şekilde devam etmektir.
Burun Estetiği Sonrasında Hapşırma Zararlı mıdır?
Burun estetiği ameliyatından sonra hastalar sıkça hapşırmakla karşılaşabilir. Burun içine yerleştirilen tampon ve silikonlar, genellikle hapşırma hissini tetikler. Özellikle alerjik bünyeye sahip ve hassas ciltli kişiler bu durumu daha yoğun yaşar. Hapşırma, operasyondan kaynaklanan bir refleks olarak kabul edilir ve genelde zararsızdır. Ancak, bazı durumlarda hapşırma burun kanamasına yol açabilir. Bu nedenle hekimler, hastalara ameliyat sonrası hapşırmayı kontrol altına almak için bazı önerilerde bulunur:
- Hapşırma hissi geldiğinde, gözlerinizi kapatarak ve hafifçe öne eğilerek bu refleksi hafifletin.
- Dilinizi damağınıza kuvvetlice bastırarak hapşırmayı geçiştirmeye çalışın.
- Eğer hapşırma hissi devam ederse, ağzınızdan hapşırmanız daha güvenlidir.
Hapşırmanın zarar verme ihtimali düşük olmasına rağmen, bu basit önlemler sayesinde riskler minimize edilebilir. Bunun yanında, hekimler alerjik reaksiyonları azaltıcı ilaçlar da önerebilir. Bu ilaçlarla hapşırma sıklığı ve şiddeti azaltılabilir. Hapşırmanın doğal bir refleks olduğunu ve ameliyat sonrası dönemde panik yapmamak gerektiğini unutmamak önemlidir.
Eğilme ve Uyku Pozisyonları
Burun estetiği operasyonunun ardından, eğilme ve uyku pozisyonları konusunda bilinçli davranmak büyük önem taşır. Hekimler, ameliyat sonrası dönemde eğilmenin zararsız olduğunu belirtiyor. Yavaş ve dikkatli eğilme hareketleri, burun yapısına herhangi bir zarar vermez. Bu süreçte, hastaların endişe etmeden günlük aktivitelerini sürdürebilmeleri mümkündür.
Eğilme Hareketleri:
- Ameliyat sonrası eğilirken yavaş hareket etmek önemlidir.
- Burun yapısına zarar vermemek için ani ve sert hareketlerden kaçınılmalıdır.
Uyku pozisyonu da operasyon sonrası iyileşme sürecinde kritik bir rol oynar. İlk iki ay, sırt üstü yatmak tavsiye edilir. Bu pozisyon, burun bölgesine uygulanan basıncı en aza indirger ve iyileşme sürecini destekler.
Uyku Pozisyonları:
- İlk 2 ay boyunca sırt üstü yatış pozisyonu tercih edilmelidir.
- Yatarken başın hafifçe yüksek tutulması, iyileşmeyi kolaylaştırır.
Sonuç olarak, burun estetiği sonrasında eğilme ve uyku pozisyonlarına dikkat edilmesi, operasyonun başarılı sonuçlar vermesine yardımcı olur. Bu dönemde hekim önerilerine uymak, hızlı ve sağlıklı bir iyileşme sürecinin anahtarıdır.
1976 yılında İzmir’de doğan Prof. Dr. Murat Songu, İzmir Atatürk Lisesi sonrası 1994 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanlık eğitimini Celal Bayar Üniversitesi’nde tamamladı. 5 Eylül 2014 tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’nde yapılan sözlü sınavı ile “Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Doçenti” olmaya hak kazandı. Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Bursu’nu kazanarak Şubat 2016 – Mayıs 2016 tarihleri arasında Amerika’da Pittsburgh şehrinde UPMC (University of Pittsburgh Medical Center)’da Robotik Cerrahi Ünitesi’nde çalıştı. 2 Nisan 2021 tarihinde “Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Profesörü” olmaya hak kazandı. Evli ve iki çocuk (Ayşe Songu, Selim Songu) babası Prof. Dr. Murat Songu kurucusu olduğu Songu Klinik’te çalışmalarına devam etmektedir.